“Hayat kısa kuşlar uçuyor” sözleriyle hafızalara kazınan Cemal Süreya, ölümünün 28. yılında şiirleriyle anılıyor. Cemal Süreya, şimdilerde sadece slogana dönüşen dizeleri duvarlara yazılan bir şair olsa da aslında bu birkaç dizeden çok daha fazlası. Şiire âşık, içine kapanık, utangaç, kendi halinde bir adam. İşte Cemal Süreya’nın hayatı…
Cemal Süreya gerçek adıyla Cemalettin Seber, Hüseyin ve Gülbeyaz çiftinin ilk çocuğu olarak 1931’de Tunceli Pülümür’de dünyaya geldi. Dersim İsyanı sebebiyle, 1938’de bölgeden sürgün edilen 500 bin insanın içinde Cemal Süreya ve ailesi de vardı. Aile, Bilecik’e yerleştirildi. O günler, Süreya’nın dizelerinde şöyle yer buldu:
Bizi kamyona doldurdular,
Tüfekli iki erin nezaretinde,
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
Tarih öncesi köpekler havlıyordu.
Cemal Süreya, o yıl annesini kaybetti. Daha sonra röportajlarında, annesinin siluetinin bile gözünde canlanmadığını söyledi.
Çocukluk döneminde kitap okuma imkanı kısıtlı olduğu için bulabildiği her şeyi okuduğunu söylüyordu. Sokakta bulduğu kesekağıdının üzerindeki yazılar bile okunmaya değerdi.
DOSTOYEVSKİ’LE TANIŞMASI İKİNCİ DOĞUM GÜNÜ
Süreya, ilkokula İstanbul’da başlayıp Bilecik’te bitirdi. Ortaokulu da Bilecik’te okuduktan sonra İstanbul’da Haydarpaşa Lisesi’ne kaydoldu. Yüksek öğrenim için yolu Ankara’ya düştü. Ankara Üniversitesi’nde iktisat ve maliye bölümünü bitirdi.
Ortaokulda Karamazov Kardeşler’i okudu. Dostoyevski’yle tanışmasını ikinci doğum günü olarak niteleyen Süreya’nın, içindeki huzursuzluğu yazarak ifade etme dönemi başlıyordu.