Çin ve ABD Arasındaki Rekabetin Yönü
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nden Diren Doğan’a göre, Donald Trump’ın ilk döneminde dünyadaki dengeler değişti ve Çin bu süreçte diğer ülkeleri ‘çok kutuplu bir dünyanın zorunluluğuna’ ikna etti. Ancak Trump’ın yeni döneminde ABD’nin Çin’i durdurmak zorunda hissettiği bir gerçeklik var. İki ülke arasındaki rekabet, küresel sistemi geren bir atmosfer yaratıyor. Trump’ın kolektif bir strateji yürütüp yürütmeyeceği rüzgarın yönünü belirleyecek gibi görünüyor. Ancak ani çıkışları olan Trump’ın belirsizliği, ilişkilerin seyrini belirsiz kılıyor.
Trump’ın Kabinesi ve Çin
Trump’ın kabinesindeki isimler de Çin ile ilişkileri şekillendirecek önemli aktörler arasında. Özellikle Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak gündemde olan isimlerin Çin’e karşı sert bir tutum sergilemesi bekleniyor. Bu durum, ABD’nin Çin politikasının sertleşebileceğine işaret ediyor. Çin’in üretim gücüne karşın, bu gücün aynı zamanda zayıf bir nokta olabileceği ve ticaret savaşlarına neden olabileceği belirtiliyor.
Çin’in İzleyebileceği Yol
Çin’in, ABD ile ilişkilerinde nasıl bir yol izleyeceği de merak konusu. Diren Doğan’a göre, Çin sabırlı bir aktör olup, stratejik bir sabrın tükenmesi durumunda bambaşka bir tavır sergileyebilir. Çin’in, üretim fazlasını farklı pazarlara yönlendirme, yenilikçi teknoloji alanlarına odaklanma ve küresel ilişkilerini geliştirme stratejileri ön plana çıkabilir. Ancak jeopolitik gerilimlerin bu stratejileri zorlayabileceği ifade ediliyor.
