Gıda intolerans testlerinin dünyada yeni bir moda olarak ön plana çıkarıldığını belirten ve bu testlerle milyon dolarlık bir piyasa oluşturulduğunu söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, “Gıda alerjisi ile gıda intoleransı aynı şey değil. Gıda intolerans testleri ve getirdiği gıda yasakları sonuçlarını bilim kabul etmiyor” dedi.
Gıda alerjisi ile gıda intoleransının tamamen farklı rahatsızlıklar olduğunu söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, gıda alerjisinde, alerjen bir gıdanın yenilmesi, gıda ile temas edilmesi, hatta koklanması durumlarında kişide hızla gelişen, şiddetli bulantı, kusma ve deri döküntüsü, nefes alamama ve bazen de anaflaktik şok denilen hayati tehdit içeren bir tablo oluştuğunu söyledi.
Bu tabloyu yaratan vücut reaksiyonlarına ‘’gıda alerjisi’’ dendiğini belirten Dr. Bektaş, burada alerjen gıdanın tespitinin kolay olduğunu, şüpheli durumlarda ise alerji testleri ile net teşhis koyulduğunu aktardı.
Gıda intoleransı durumunda ise bazı gıdaların tüketilmesi sonucu kişide hafif şikâyetlerin izlendiğini söyleyen Bektaş, şöyle konuştu:
“Gıda intoleransında şikâyetler tüketilen besinin miktarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Rahatsızlık veren gıda az miktarda tüketildiğinde kişide şişkinlik, gaz gibi hafif şikâyetlere neden olur ya da olmaz. Burada şikâyetlere neden olmayan miktara ‘tahammül edilebilen miktar’ denir. Bunun üstündeki miktar rahatsızlık verir. Bu durumda kişi söz konusu gıdayı az ve seyrek tüketerek kendini koruyabilir.”
GIDA İNTOLERANSINDA HANGİ ŞİKÂYETLER GÖRÜLÜR?
Gaz, şişkinlik, kabızlık/ishal, mide krampları, baş ağrısı, kronik yorgunluk, uyku bozukluğu, depresyon, kaşıntı, ağızda yara, kas, eklem ağrıları gibi şikâyetler ve huzursuz bağırsak sendromu (IBS) görülebilir.
Gıda intoleransında, besin alındıktan saatler, bazen günler sonra şikâyetler ortaya çıkabileceğinden, şikayete neden olan gıdanın tespitinin zor olduğunu dile getiren Bektaş, “Gıda intoleransı ömür boyu sürmez, bir süre sonra vücut bu gıdayı tolere edebilir” dedi ve gıda intoleransı hakkında merak edilen soruları şöyle yanıtladı:
Geçici ve kalıcı gıda intoleransı nedir?
Geçici gıda intoleransının ortaya çıkışında; kadınlarda adet dönemi, gebelikteki hormonal değişiklikler, soğuk algınlığı, bazı viral enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, bir gıdanın fazla miktarda tüketilmesi, gıda katkı maddeleri gibi faktörler rol oynar. Geçici gıda intolerasına örnek olarak; peynirdeki tiramin, kahvedeki kafein, buğdaydaki gluten, domates ya da çilekteki histamine karşı oluşan reaksiyonlar örnek verilebilir.
Kalıcı (enzimatik) gıda intoleransı nedir?
Kalıcı (enzimatik) gıda intoleransı ise bir gıdayı sindirmek için gerekli olan enzimin vücuttaki eksikliğidir. Gıda maddesinin vücutta parçalanmaması sonucu molekülün kendisinin, ya da parçalanan ürünün birikmesine bağlı olarak meydana gelir. Laktoz intoleransı buna iyi bir örnektir. Laktoz intoleransı ile sütteki kazein proteinine karşı oluşan süt alerjisi ya da inek sütü intoleransı karıştırılmamalıdır.
Gıda intolerans testlerinin geçerliliği var mı?
Gıda intolerans testlerinde belirteç olarak kullanılan IgG, çoğu zaman kişinin söz konusu besin maddesiyle daha önce karşılaştığını gösterir. Herhangi bir intolerans durumu olmadığı normal durumlarda da IgG, yüksek çıkabilir.
Çoğu zaman test sonucunda hatalı olarak çok fazla sayıda gıdaya karşı intolerans tespit edilebilir. Bu durum gereksiz yere birçok temel ya da faydalı besin maddesinin diyetten çıkartılmasına ve beslenme bozukluklarına yol açabilir.
IgG temelli testler, yanlış ölçen bir tansiyon aleti kadar zararlıdır ve kanıta dayalı tıp tarafından kullanılmaz.
Gıda İntolerans testleri güvenilir mi?
Gıda İntoleransı, kanıta dayalı tıpta kabul edilen bir rahatsızlıktır. Ancak teşhisinde IgG temelli testlerin kullanımı, alerji ve immünoloji otoritelerince kabul görmemektedir. Test firmaları, testlerinin Allergy UK tarafından onayladığını belirtir. Ancak, Alerji UK İngiltere’de vakıf niteliğinde bir kuruluş olup bilimsel bir otorite değildir!
İngiltere Ulusal Sağlık ve Bakım Enstitüsü (NICE) bu tip alternatif tıp yöntemlerinin sadece para kaybına değil, aynı zamanda özellikle çocuklar için riskli olduğunun belirtti. Ayrıca İngiltere Beslenme Vakfı, gıda intoleransı testlerini uygulayan klinik ve uygulayıcılara halkı yanıltmak, hatta halk sağlığını tehlikeye sokmak konusunda uyarıda bulundu.
American Academy of Allergy Asthma and Immunology (AAAAI), European Academy of Allergy and Clinical Immunology (EAACI), Canadian Society of Allergy and Clinical Immunology (CSACI) gibi kuruluşlar ve kılavuzlar gıda intoleransının belirlenmesinde bu testlere karşı çıkmaktadırlar.
Gıda intoleransı var mı, yok mu nasıl bilinir? Ne yapılmalı?
Gıda intoleransı olduğu düşünülen gıdaların 5-6 gün süreyle diyetten çıkarılması durumunda şikâyetlerin gerilemesi, aynı gıdaların diyete ilave edilmesi durumunda şikâyetlerin tekrarlaması tanıda yardımcı olmaktadır. Bu konuda beslenmenize ilişkin bir beslenme günlüğü tutmanız faydalı olabilir.
Tedavinizde sizi görmeden sadece laboratuvar bulgularınızı inceleyerek
karar veren internet sitelerinin yorumlarını dikkate almayın. Kendinizde gıda intoleransı olduğunu düşünüyorsanız önce bir doktora muayene olun. Çünkü bu şikâyetlerin altında ciddi nedenler olabilir ve gerçek hastalığın teşhisi gecikebilir. Örneğin bulantı ve mide krampları ciddi bir mide bağırsak hastalığından kaynaklanabilir ya da kilo alınmasına insülin direnci, hormon bozukluğu neden olabilir.
“Gıda intoleransı iddia edildiği kadar sık görülmemektedir”
Laktoz intoleransı yani süt şekerine karşı tahammülsüzlük toplumun % 60-70’inde görülmektedir. Bunun dışındaki diğer gıdalara karşı gıda intolerans oranları gerçeği yansıtmamakta, sübjektif verilere dayanmaktadır. İnsanların kişisel şikayet beyanları dikkate alındığında bazı gıdalara karşı oluşan gıda intoleransının toplumda görülme sıklığı % 15-20 civarındadır. Ancak yapılan araştırma verileri dikkate alındığında bu oranın gerçekte % 5-10 kadar olduğu düşünülmektedir.
Gıdalara karşı intolerans durumu ve bu testlerden görülen faydalar ‘anekdotsal gözlemlere’ dayanır, bilimsel bir temeli yoktur.
Bazen psikolojik faktörler de gıda intoleransında etkili olabilir. Kişiler kendilerine kötü geleceğini düşündükleri yiyecekleri yediklerinde, kendilerini kötü hissedebilirler, buna da nocebo etki denir. Besinlerin bu şekilde insanlar üzerinde göreceli etkileri vardır.”